Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen uyuşturucu operasyonunda, Suudi Arabistan'a gönderilen kamyon kaportalarının içerisine saklanmış 200 bin uyuşturucu hap ele geçirildi.
Alınan bilgiye göre, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, çeşitli malzemeler içerisine zulalanan uyuşturucunun kargoyla Suudi Arabistan'a gönderildiğini tespit etti.
Söz konusu olayla ilgili soruşturma başlatan ekipler, 22 Haziran'da Atatürk Havalimanı'nda düzenledikleri operasyonda, 6 plastik kamyon kaportası içerisine yerleştirilmiş 200 bin Captagon hap ele geçirdi.
Şüphelilerin yakalanması için çalışmalar sürüyor.
CAPTAGON NEDİR?
Türkiye’de yakalanan bir DAEŞ'linin üzerinde bulunan; Paris Katliamlarının sorumlularından olan Salah Abdelsalam’ın otel odasında karşımıza çıkan bu hapın adı, Captagon.
Aslında bu hap yeni bir buluş değil, 1961 yılında dikkat bozukluğu ve hiperaktivite, narkolepsi, depresyon gibi birçok psikolojik “hastalığa” “çare” olarak üretilmiş. Üreten şirket Degussa AG, kısaca tanıtacak olursak, Nazilerin gaz odalarında yaptığı katliamlarda kullanılan Zyklon gazının da mucidi olan şirket. Piyasaya sürüldükten sonra 1980’lere gelindiğinde, hapın aşırı derecede bağımlılık yaptığının ortaya çıkmasıyla, Captagon tüm dünyada yasaklanıyor. Ama bu yasak, hapın, farklı yollarla piyasaya girmesine engel olamıyor.
Hap ilk üretildiğinde, etken maddesi fenetylline idi. Şimdilerde ise Captagon, metamfetamin ve kokain bazlı olarak da üretiliyor. Benzer etkiler yaratan bu maddelerden biri olan metamfetamin, Nazi askerlerinin kullandıkları Pervitin ile aynı. Metamfetamin alındığında, kalp atışı hızlanır, solunum sıklaşır, vücuda giren oksijen miktarı artar ve yorgunluk hissi ortadan kalkar. Metamfetamin alan kişi, açlık ya da susuzluk hissetmez, acıya duyarsızlaşır. Toplama kamplarında yapılan deneylerle geliştirilen ilaçlardan biri olan Pervitin’i alan kişilerin, sırtlarında 20 kiloluk yükle, 100 km dinlenmeden yürüdüğü rapor edilmişti. Ordu kayıtlarına göre, 1939 ve 1945 arasında askerlere 200 milyon Pervitin dağıtılmış; savaşın sonunda hayatta kalan askerlerin yüz binlercesi, metamfetamin bağımlısı olmuştu. Sıradan askerleri “süper insanlar”a dönüştürmeyi amaçlayan bu maddenin bağımlılık dışında da yan etkileri vardı elbette.
GERMANWINGS PİLOTU DA BENZER HAPTAN KULLANMIŞTI!
Özellikle antipiskotik, antidepresan gibi psikyatrik uyuşturucuların yan etkileri üzerine araştırmalar yapan bir kurum olan Citizens Commission of Human Rights International raporlarına göre, amfetamin içeren bu türdeki tüm uyuşturucular; halisünasyon, mani, sinirlilik, saldırganlık, aşırı kızgınlık, psikoz gibi yan etkilere sahip. Raporlanan vakalardan biri, 1999 yılında, 10 gün süresince amfetamin bazlı bir psikyatri “ilacı” olan Adderall kullandıktan sonra, 5 haftalık kızını vurarak öldüren Ryan Ellis. Ellis, sonrasında şirkete dava açıyor; şirket yetkilileriyse bunun “nadir bir yan etki olabileceğini” söyleyerek savunma yapıyor. Fakat şirketin savunmasının tersine, bu tür ilaçların etkisi altındayken gerçekleştirilen pek çok saldırı ve şiddet olayı kayda geçiyor. Amerika’da kayda geçen, okulda silahla ateş açma ve benzeri saldırılardan 35 tanesinin, bu tür ilaçların etkisi altında gerçekleştirilmiş olduğu biliniyor. Geçtiğimiz yıllarda Germanwings yolcu uçağını kasıtlı olarak düşüren yardımcı pilotun da benzer yan etkilere sahip psikiyatri “ilaçları” kullandığı ve bunların etkisi altında olduğu ortaya çıkmıştı.
Yorumlar Tüm Yorumlar (10)