01 Ocak 2018, Pazartesi
Çetin ÖZBEY
Çetin ÖZBEY [email protected]
  • O bitaneydi,bitanemdi benim.Ne zaman ansam gözlerim doluyor,canım Müdürüm,huzurla uyu
  • ÇETİN BEY: elazığa gelirseniz sizinle,tanışmak isterim selamlar TLF...05352847457.
  • Eğitimli, deneyimli, birikimli bir bilgenin kaleminden çıkan hatıralar, deneyim, bilgi ve birikimin ürünü değerli bir yazı olmuş. Keyifle okudum, bilgilendim, iyi ki varsınız üstadım.
  • Senelerde min. 10 yılcık bir hata olmalı sanırsam...
  • Muhterem Çetin bey,havacılıkla bir ilgim yok.fakat çok meraklıyım,yazınızı.zevkle,okudum, bu güzel temennilere,bu güzel konuşmalara ne kadar hasret kalmışız.SAĞLIK;LI MUTLU; HUZURLU ÖMÜRLER: SAYGILAR SUNARIM. ELAZIĞDAN SELAMLAR:
  • Ne güzel anlatmışınız çetin bey. Anılar canlandı ve keyifle okudum. Ayşegül benim tertibimdi. Beraber girmiştik şirkete. Nuri beyinde bana verdiği bir çakmak vardı (sene 1985) hala duruyor. Tüm kaybettiğimiz arkadaşlarımıza allahtan rahmet diliyorum. Nur içinde yatsınlar.
  • Çetin Ağabey, anılarınız harika, detayları bu denli net hatırlamanız bizler için şans. Tüm bu çok değerli birikimlerinizi bir anı kitabı olarak yayınlayabilir seniz hem türk havacılık tarihine hem de havacılığı sevenlere çok büyük bir katkı olur diye düşünüyorum. saygılarımla
  • yılbasında şirketlerle ilgili yazmama nezaketini bir tek siz gösterdiniz.teşekkür ediyorum.anılar çok hoş.bu arada ayşegül hanıma ve nuri bere rahmetler dliyorum.güzel insanlarmış.
  • Çetin Ağabey,bizi eski günlere götürdün, güzeldi yaşandı bitti...Binlerce şükür. Geçen gün arada bir toplandığımız Ataköydeki lokantada bizim eski günleri andığımız sohbetimize kulak misafiri olan yan masadaki gençler,biz kalkarken abi bi daha nezaman geleceksiniz, ne olur biz de gelip sizi dinlemek istiyoruzdediler. Ben de gelebilirsiniz ama o amca diyen gelmeyecek dedim....Herkese mutlu yıllar, sevgiyle ve sağlıkla kalınız...
  • Öncelikle size ve ailenize iyi seneler dilerim. Yeni yılın ilk yazısını böyle hoş anılarla yazmak çok güzel olmuş,arada bir böyle bunları yazın ki eski anılar taze kalsın,şimdi anlatacak böyle anıları olmayanlar hayıflansın. Eskiden yüzlerce uçağımız yoktu, dünyada en çok noktaya uçan şirket de değildik,şimdi var olduğu iddia edilen kar'da yoktu ancak dostluk,arkadaşlık,samimiyet,insanlık vardı,aile gibiydik, sorun ve haksızlık yok muydu elbet vardı ama muhakkak akla,mantığa,bize yakışan şekilde çözülürdü şimdikiler gibi tepeden inme iş ve mevki sahibi olan,ne oldum delisi,bilgiden,tecrübeden,haktan,hukuktan,herşeyden önemlisi insanlıktan uzak olanlar bunları anlamaz,anlayamaz,işlerine de gelmez ayrıca ne öyle bir izanları var ne de anlamak için kafaları...Saygılarımla.

Türk Hava Yolları anıları ile 2018 karşılaması. “GATE NUMBER ONE”

Gençken yeni yılın bizi bir sene daha yaşlandırdığı hiç aklımıza gelmezdi. Kutlardık. Eğlenirdik. Şimdi. Yaş 70’i geçti. Sabahlara kadar eğlenmek artık hayal oldu. Yeni misafirimizi sakin sakin karşılıyoruz.

Bu bir yeni yıl yazısı. Dolayısı ile sektörün şu veya bu şirketi ile ilgili bir şeyler yazmanın âlemi yok. ”2018 yılı hepimiz için acıların masala dönüştüğü bir yıl olsun” temennim tabii ki şirketlerimizi de kapsıyor. Temenni ederim ki masal gibi bir yıl kazasız belasız, bol kazançla başlasın ve de öyle sonuçlansın.

Tabii ki köşeyi  Yeni yıl için  iyi niyet ve kutlama temennileri ile doldurmak mümkün değil. 2013 yılının sonunda THY’li arkadaşlarımızın da yardımı ile bir kitapçık hazırlamış ve arkadaşlarımıza 2014 yılbaşı hediyesi olarak dağıtmıştık.  Bu kitapçıkta yer alan anılardan bazılarını bu köşede paylaşırken o günleri yeniden yaşamak güzel olacak gibi geldi bana.

Havalimanı renkli bir yer. Orada çalışırken her gün değişik bir şeyle, bir olayla karşılaşmamanız mümkün değil. İyisi ve kötüsü ile. her ünitede değişik bir konu hafızalara kazınır. Unutamazsınız.. kimi gülümsetir, kimi düşündürür. Biz şimdi gülümsetecekleri ve duygulandıracak olan yaşanmışları çerçeveledik.

GATE NUMBER ONE

Ayşegül’ümüz çok erken ayrıldı bizlerden.  2014 yılı Kasım ayında bizi gülümseten iki anlatımı ile onu anıyor ve rahmetler diliyorum. Nur içinde yatsın. “ Eski İç Hatlar terminalindeyiz. Türk Hava Yolları 1 ve 2 numaralı çıkış kapıdan  yolcu alıyordu. Türkçe ve İngilizce olarak yapılan anonslar peş peşe birbirini takip ediyordu. Terminalde bir numaralı çıkış kapısı için her İngilizce anons yapıldığında bir Van yolcusu bana geliyor ve de “bacım Van’dır “ diye soruyordu. Ben de yapılanın falan uçağın yolcularının kapıya davet anonsu olduğunu kendisine anlatıyordum. Anlatmaya anlatıyordum ama yaşlı yolcumuz takip eden anonsta tekrar yanıma gelip sualini tekrarlıyordu. “ Bacım Van’dır” En sonunda yaşlı amcamızı elinden tutup boarding odasına götürdüm ve o anda istirahatta bulunan bir arkadaşımıza teslim ederek, Van uçağı anons edildiği zaman yolcumuza uçağa kadar refakat etmesini rica ettim. Ve de “Bacım Van’dır? “ sualinden kurtuldum. Ayşegül’ümüz için vefatını takiben hazırlanan veda videosunun linkini aşağıda sunuyorum. Rahmetler diliyoruz. Nur için de yatsın.



İTİRAZ KABUL ETMEYEN İLİŞKİDEKİ SEVGİ İDDİASI SAHTEDİR.

Nuri  Ataizi kardeşimiz sağlıklı günlerinde bana bir kitap hediye etmişti. “ŞAPKA ÇIKARTTIRAN HİZMET.” Kitabın ilk sayfasına William Shakspeare’ in şiirini yazmıştı el yazısı ile. “ BENİ DE SEVDİĞİNİ SÖYLÜYORSUN / Korkuyorum / Yağmuru seviyorum diyorsun, / Yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun / Güneşi seviyorum diyorsun  /  Güneş açınca gölgeye kaçıyorsun / Rüzgârı seviyorum diyorsun /  Rüzgâr çıkınca pencereni kapatıyorsun  /  İşte, bunun için korkuyorum;/ Beni de sevdiğini söylüyorsun. Böyle güzel, içten pazarlıklı olmayan zaman zaman sitemkâr bir ilişkimiz vardı Nuri ile.

Rahmetli Ayşegül, Nuri Ataizi kardeşimizi çok severdi. Bir o kadar da kızardı ona. Nuri’mizin insanı fırçalama huyu vardı. Üstü olmama rağmen bundan bende nasibimi almıştım. Amiyane tabirle Fırça dediğimiz hırslı konuşmanın pürüzleri düzeltmek üzerimizdeki toz ve lekeleri gidermek için yapıldığını düşünürsek, bu sert konuşmada alınacak bir şey olmadığı düşünmek mümkün. Münakaşalarımızda Nuri haklımıydı, haksız mıydı hatırlamıyorum. Aslında bu  önemli değildi. Nuri işine çok düşkündü ve görevini iyi yapardı. Bildiğim tek şey Nuri’yi sevdiğim ve ona değer verdiğimdi. İtirazı boldu. Hepimiz onu olduğu gibi kabullenmiştik zira kökeninde çok iyi ve düzgün bir insandı.  Ve de iş konusunda vazgeçilmezlerimizden biriydi. . Bizi buna inandıracak birçok müşterek yaşanmışlarımız mevcuttu. Evet, maalesef Nuri’miz kötü hastalığa yakalanmıştı. Ve hastalığın en ağır seyrini takip ettiği günlerdi. Her gün bir önceki güne göre daha kötü hissediyordu. Ayşegül Nuri’nin evinde bir odaya kapandığını ve mübrem ihtiyaçları dışında bu odadan çıkmadığını ve kimse ile konuşmadığını söylüyor ve de bir şeyler yapmamız gerek, ne yapabiliriz diye soruyordu. Peki, düşünelim, bir şey yaparız ama sonra bana kızmayın cevabını verdim. Bunu söylememe rağmen aslında ne yapılması gerektiğini de bilmiyordum.  O gece hayli düşündüm, bir şeyler okudum ve ertesi gün Ayşegül’e sen Gayeyi, Nuri’nin eşini ara ve evdeki internetin çalışıp çalışmadığını öğren dedim ve düşüncemi kendisine anlattım. Sağına soluna dokundu biraz, kendine göre ayar yaptı ve de planı kabul etti. Evet, tahmin ettiğim gibi Nuri’ nin bilgisayarı çalışmıyordu. Ve de inatla yaptırmamıştı o güne kadar. Haklıydı zira hastalığını düşünmekten başka bir şey yapamıyordu. Yer İşletme ünitesi çalışanlarından bir grup o sırada Türk Hava Yollarının ilk GOM dokümanını hazırlıyordu.. Nuri de o ekibin başıydı. Tabii ki Nuri’nin hastalığı bu çalışmayı duraksatmıştı.  Nuri’nin eşi, arkadaşımız Gaye Ataizi ile görüştükten sonra o gün bilgi işlem ünitesinden yeni bir bilgisayar ve printer aldık, bir bilgi işlemci ve de Yer İşletmeden 15 kişi kadar arkadaşımızla, çay malzemeleri ile birlikte Nuri’nin evine gittik. İnternet bağlandı, bilgisayara gerekli programlar yüklendi. Kendisine konuşmasına da fırsat vermeden evde yatması nedeni ile GOM’un yazılımının sekteye uğradığını, bu nedenle haftada 4 gün işe gelmesinin gerektiğini, haftanın geri kalan günlerin de ise evde çalışarak talimatlarını Ayşegül’e verebileceğini ve de 4-5 ay içerisinde kitabın bitirilerek bana teslim edilmesinin gerektiğini belirttim. Bu arada Yer İşletmeden bir şoförün sabah 09.00’ da kendisini evden alacağını da söylemeyi unutmadım. Eşini daha önce bilgilendirmiştik. Ne o ne de Nuri hiçbir şey söylemediler. Nuri biraz şaşırmıştı. Hastaydı, raporluydu ve de üstelik morali de hayli bozuktu. Kısa bir süre içinde ne olacağını biliyordu. Çay kahve faslından sonra iş bahanesi ile müsaade isteyip ayrıldım. Arkadaşlarımız bir süre daha oturdular yanlış hatırlamıyorsam. Bu arada tabii ki Nuri’nin doktorunu arayıp ne yapmak istediğimizi anlatıp mutabakatını almıştık. Ancak yine de talihsiz bir olayla işyerinde karşılaşmaktan korkuyordum.  Ertesi sabah saat 10 gibi  GOM çalışmalarının yapıldığı ofise gittim. Nuri çoktan iş başı yapmış ve hafiften sağa sola fırça çekiyordu. Tüm idarecilerin yaptığı gibi biraz bilgiçlik tasladım ve Ayşegül’ü dışarı çağırdım. Nuri’mizin bu dönemde normalinden çok daha hassas olmasının doğallığını, esasen Nuri’nin eksikliğin çok hissedilmesine rağmen o olmasa da yer İşletmenin bu çalışmayı sonlandırabileceğini anlattım ve bu durumda Gom’dan ( Ground Operatıon  Manual )  çok  Nuri’yi düşünmemizin gerektiğini söyleyerek bunu arkadaşlara da izah etmesini istedim.  Ayşegül’ün cevabı halen aklımdadır. Bana sarılarak, yanaklarımdan öptü. Mendili ile gözlerini sildi ve ofise girdi. Sonuç mu? Kitap zamanında bitti. Bir an önce Nuriye yetiştirmek için hemen baskıya gönderildi. Nuri o beş ayı, özellikle havalimanında çalıştığı günleri hastalığını eskisi kadar düşünmeden geçirdi. Mutlu oldu. Ayşegül o süreci Nuri’den yediği hafif tertip fırçalarla atlattı. Nuri’nin doktorun hepimizi çok gururlandıran sözlerini işittik. Ben ise Nuri’nin eşi sevgili Gaye Ataizi’ ne ve Ayşegül’e kendimi nasıl uzun uzun öptürebileceğimi öğrendim. Ama sonuçta Nuri yine de bizimle olmamayı seçti ve uzaklara gitti. Rahmetler diliyorum. Nur için de yatsın.

F-27’ YE CENAZE NASIL YÜKLENİR?

Eskilerin hepsi tanır rahmetli Haluk Sovayır’ı. Kar, soğuk demeden apronda uçaktan uçağa beyaz gömleğiyle koşuşturan kargocu Haluk kardeşimiz. Metin Göksel’in bir anlatımı ile kendisini anıyor, rahmetler diliyoruz. “ Bursa, Balıkesir, Bandırma seferlerinin F-27 uçaklarımızla yapıldığı günlerin birinde Haluk telefon ile Bursa’ya cenaze olduğunu harekât servisine telefon ederek bildirdi. Haluk’a Bursa’ya F-27 tip uçak ile uçuyoruz, bu uçağa cenaze alamayız, tabut bagaj kompartımanlarına sığmaz cevabı verildi. Haluk öyle veya böyle biz cenazeyi kabul ettik, bu durumda göndermeğe mecburuz şeklinde cevapladı bizi. Kendisini ikna etmemiz mümkün olmadı. Belki anlar diye şaka yollu, biz yükleyemeyiz ama istersen sen uçağa git ve cenazeyi kendin dikine yükle cevabını gülerek verdik. Tekrar işimize daldık, Daha sonra F-27 kapı kapattı ve havalandı. Bir süre sonra Haluk telefon etti ve “ iyi ki söylediniz. Aynen dediğiniz gibi yaptım ve tabut’u pilot köşkü ve yolcu kabini arasındaki ön gally’ e  ( ön ikram bölümü ) dikine yükledim. Cenaze Bursa’ya gidiyor, sağ olasınız demez mi? Kapattık telefonu. Hepimiz birbirimize bakakaldık. Yapacak bir şey yoktu. Halukla bir daha bu tür şaka yapmamayı konuştuk. Evet; THY söz verdiği üzere yolcumuzun cenazesi Bursa ya taşınmıştı. Hem de hiç bir olay çıkmadan”.Haluk kardeşimize rahmetler diliyorum. Nur içinde yatsın.

OVBK YOLCUYA FULL HİZMET OTELİNDE KONAKLAMA

Nöbetçi Müdürlüğe çağırıldım. Rahmetli Müdürümüz Mustafa Şimşek Beyin elinde bir fatura vardı. Bir faturaya bir de bana bakıyor ve gülüyordu. Hatırladığım kadarı ile yoğun bir sezondu Ve de Köln uçağıydı.. Almanya’ya gidecek uçaklardan biri her zamanki gibi OVBK olmuştu. Yolcuların bir kısmına zar zor otel bulunmuş, rezervasyon yapılamayan 18 kişi ise zorunlu olarak E5’in Havalimanına gelirken sağ tarafında bulunan bir otele alınmıştı. Ve de Müdürün elinde tutuğu bu fatura bahis konusu 9 yolcu ve eşlerine aitti. Faturanın not bölümünde ise şöyle yazıyordu. 9 Oda+ 4 Konsomasyon. Anlaşılıyordu ki bizim Köln yolcularından 4 tanesi eşlerini odaya kilitledikten sonra ( Daha sonra bir otel görevlisi söyledi)otelin konaklama hizmeti dışındaki tüm yan hizmetlerinden faydalanmışlar. Müdür odası yöneticilerle doldu. Ama hepsi nedense gülüyordu. Yakın tanıdığımız Mustafa Şimşek beyin eline böyle bir argüman vermek pek iyi sonuç vermezdi. Bize bir taraftan pe.....ler derken diğer taraftan da konuyu teftiş kuruluna mutlak vereceğini söyleyerek gülüyordu. Mustafa Bey her yarım saatte bir charter’a telefon ederek eğleniyordu. Daha sonra anladık ki, sevgili Müdürümüz bu konuyu herkese anlatmış görmediklerine de anlatılmasını istemişti. Tabii ki otele gidip faturayı değiştirdik. İş bitmedi Sn. Şimşek daha önce konsomasyonlu faturanın bir fotokopisini almıştı. Evet, Teftişe gittik. İki müfettiş ağabeyimiz gülüyorlardı. Üstüne yüz koyarak anlatmışlar onlara. Meğer otele yolcuları gönderirken        “ Tüm Giderleriniz THY tarafından karşılanacaktır “demişiz. Evet dedik. Ama gece âlemini düşünmemiştik. Bu kadarla da kalmadı öğrendik ki tepe yönetime de konu iletilmişti. Galiba şirkette her kesin gülme ihtiyacı vardı.  Mustafa Şimşek ağabeyimize rahmetler diliyoruz.

HAÇEM BEN SİZE KİZGINUMDUR.

Bu hikâye 14 Kasım 2013 günü Nihat Sırdar tarafından radyo programında anlatılmış. Halit Urkmezgil bu yaşanmışı bize detayı ile anlattı. Sabah erken saatte Dalaman, Bodrum ve Trabzon uçakları peş peşe yolcu alıyor ve bende operasyonu Başmüdürlük odasından W/T konuşmalarını dinleyerek takip ediyordum. Bodrum ve Dalaman uçaklarının yolcu alımından sonra arkadaşlarımız Trabzon uçağına yolcu alımına başladılar. Hatırlarsınız o zamanlarda güvenlik nedeni ile yolcular biniş esnasında uçak başına dizilmiş olan bagajlarını teker teker gösterir ve bagajların uçağa yüklenmesi bundan sonra yapılırdı. Ve de her zaman olduğu üzere yine uçağın altında yolcularca gösterilmeyen bagajlar kalmıştı. Bagajların üzerinde bulunan isim ve adres etiketlerinden belirlenen yolcu isimleri uçak içinde anons edilerek, gösterilmeyen bagaj sahibi yolcular aşağıya davet edilerek işlemin tamamlanması sağlanıyordu. Tabii ki uçağın gecikmeye girmemesi için, bu sırada uçakla ilgili diğer işlemlerinde yapılması sürdürülüyordu. Ve de koordinatör arkadaşımız diğer işlerini yaparken uçağın arka merdivenini çektirmişti bile. Bu arada uçağa biniş esnasında bagajını göstermemiş olan Karadenizli yolcumuz arka kapıya giderek, apronda uçak altında kalan bagajını göstermek üzere kendisini aşağıya atmıştı. Uçak 737-800. Uçağın yüksekliği kapısından düşen yolcuyu perişan edecek kadar yüksek. Zar zor ayağa kalkan yolcumuz kan revan içinde bagajını belirleyerek gösterirken Koordinatör Coşkun Kardeşimiz kendisine “ size ne oldu böyle, bu haliniz ne “ sualini yöneltir. Yolcu bu suali Coşkunun rahmetli annesinin hatırını sorarak cevaplar. Ve de ön kapıdaki merdiveni görerek tekrar uçağa binmek üzere oraya doğru seğirtir. Ön kapıdan uçağa binen yolcu, olan bitenden haberi olmayan kabin amirinin aynı suali ile karşılaşır. Yolcumuzun Kabin amiri olan hanım arkadaşımıza verdiği cevap, Coşkuna verdiğinde farklıdır. “Haçem ben size kizginumdur. Mademki burada merdiven vardur neden beni merdivensüz arka kapiya göndereysinuz ki”

ÇAKMA GENEL MÜDÜR.

Harekât Servisinin emektarı Cevher Kartal arkadaşımızın anlatımı. Kendisine sağlık ve afiyetler diliyorum. Öğleden sonra Ayhan Yelmen, Yaşar olan Yıldırım Sayman Kaçan, Hakan Demirkaya ile birlikte nöbetteydik. Stuttgart’a Yolcu Satış Mümessili olarak görev yapmakta olan Yıldırım Sayman İstanbul’a, genel müdürlüğe geri dönmüştü. Kargodaki bir toplantı için Yeşilköy’ e gelmiş ve beni arayarak toplantı öncesi gelsem görüşebilir miyiz diye sormuştu. Kendisi Genel Müdürlük çalışanı olduğu için Havalimanında kimse onu tanımazdı. Tesadüf bu ya o gülerde Cem Kozlu beyde Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür olarak atanmıştı. Kendisini o güne kadar hiç görmemiştik. Yıldırım siyah arabası ile gelip Harekâtın önüne park edince koşarak aracın yanına gittim ve içeride Yıldırımı arkadaşlarıma Yeni Genel Müdürümüz Cem Kozlu olarak takdim ettim. Tabii herkes geldi, adeta sıraya girdiler ve de resmi karşılama ( ? ) yapıldı. Ayhan Yelmen ve Yaşar Kaçan arkadaşlarımı Genel Müdürü buldular ya, kadroların yetersizliğinden başladılar anlatmaya. Yıldırım da onların anlattıklarını not alıyordu. Genel Müdür ya.her ne ise Yıldırım benimle yan odada bir çay içti ve Harekattan ayrıldı. Bunu takip eden birkaç gün içinde Sahici Genel Müdür Ankara’ya giderken harekâta uğramaz mı? O sırada Mete Tufan hafiften kendini yaymış ve oturmakla yatmak arası bir konumda. Genel Müdür geldi denince kendisinin işletildiğini zannederek ağzını bozup bir şeyler söyler ve de Genel Müdür iki gün önce geldi, tanıdık kendisini diyerek yatış pozisyonunu bozmaz. Kaş, göz derdimizi anlatamadık Mete’ye. Ne zamanki Akman Soyer Bey ofise girdi, Mete işin ciddiyetini kavradı. Zorunlu olarak sazı ele alıp Cem Kozlu beye durumu anlattım. Arkadaşları sizi tanımıyordu, onlara şaka yaptık vb. Mete ağzını bozmamış olsa sorun yoktu ama Cem bey yine de gülümsedi. Böyle şakalar yapmayın diyerek ofisten çıktı. Daha sonra bu konuya ilişkin bir sorun yaşamadık ama hayli terlediğimizi ifade etmeliyim. En fazla terleyen kim mi oldu? Tabii ki Mete, en çok terleyenimizdi.

Türk Hava Yolları anıları ile 2018 karşılaması. “GATE NUMBER ONE”

Yorumlar Tüm Yorumlar (25)

Sanem ~ 6 yıl önce
O bitaneydi,bitanemdi benim.Ne zaman ansam gözlerim doluyor,canım Müdürüm,huzurla uyu

Yanıtla

Kalan karakter 1000
kemal aydoğdu ~ 6 yıl önce
ÇETİN BEY: elazığa gelirseniz sizinle,tanışmak isterim selamlar TLF...05352847457.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP KEMAL AY... ~ 6 yıl önce
TEŞEKKÜR EDİYORUM.SİZDE İSTANBUL'A GELİRSENİZ LÜTFEN BENİ ARAYIN. 0532 2831823. SAYGILARIMLA.
Değerli ~ 6 yıl önce
Eğitimli, deneyimli, birikimli bir bilgenin kaleminden çıkan hatıralar, deneyim, bilgi ve birikimin ürünü değerli bir yazı olmuş. Keyifle okudum, bilgilendim, iyi ki varsınız üstadım.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP DEĞERLİ ~ 6 yıl önce
İLTİFATINIZ VE TAKİBİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM. SAĞOLUNUZ.
Seneler ~ 6 yıl önce
Senelerde min. 10 yılcık bir hata olmalı sanırsam...

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP SENELER ~ 6 yıl önce
HATAYI AÇIK SÖYLEYİN DE DÜZELTELİM.LÜTFEN
SENELER ~ 6 yıl önce
EĞER KİTABIN 2013' DE HAZIRLANIP 2014' DE DAĞITILMASINI HATA OLARAK GÖRDÜNÜZ İSE, BURADA BİR YANLIŞLIK YOK. 2013' DE HAZIRLANDI. VE 2014 YILBAŞINDA DAĞITILDI. BAŞKA BİR HATA VARSA UYARINIZI BEKLİYORUM.
kemal aydoğdu ~ 6 yıl önce
Muhterem Çetin bey,havacılıkla bir ilgim yok.fakat çok meraklıyım,yazınızı.zevkle,okudum, bu güzel temennilere,bu güzel konuşmalara ne kadar hasret kalmışız.SAĞLIK;LI MUTLU; HUZURLU ÖMÜRLER: SAYGILAR SUNARIM. ELAZIĞDAN SELAMLAR:

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP KEMAL AYD.. ~ 6 yıl önce
BEĞENİNİZDEN MUTLULUK DUYDUM. BENİM DE NÜFUSA KAYITLI OLDUĞUM YER ELAZIĞ- AĞIN. HEMŞERİYİZ. TAKİBİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM.SAĞOLUNUZ.
Böke ~ 6 yıl önce
Ne güzel anlatmışınız çetin bey. Anılar canlandı ve keyifle okudum. Ayşegül benim tertibimdi. Beraber girmiştik şirkete. Nuri beyinde bana verdiği bir çakmak vardı (sene 1985) hala duruyor. Tüm kaybettiğimiz arkadaşlarımıza allahtan rahmet diliyorum. Nur içinde yatsınlar.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP BÖKE ~ 6 yıl önce
HER İKİ KARDEŞİMİZLE İLGİLİ ÇOK ANIMIZ VAR. NUR İÇİNDE YATSINLAR BEĞENİN İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM.İYİ SENELER DİLİYORUM.
Mehmet ~ 6 yıl önce
Çetin Ağabey, anılarınız harika, detayları bu denli net hatırlamanız bizler için şans. Tüm bu çok değerli birikimlerinizi bir anı kitabı olarak yayınlayabilir seniz hem türk havacılık tarihine hem de havacılığı sevenlere çok büyük bir katkı olur diye düşünüyorum. saygılarımla

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP MEHMET ~ 6 yıl önce
MERHABALAR. BEĞENİN BENİ SEVİNDİRDİ. BU ANILARI GÖRSEL ANILAR İSMİNİ VERDİĞİMİZ BİR KİTAPÇIKTA TOPLAMIŞTIK EGER [email protected]' A ADRESİNİZİ GÖNDERİRSENİZ SİZE O KİTAPTAN GÖNDEREBİLİRİM.BİR DE YAZIDA LİNKİ VERİLEN ANI ÇALIŞMASI VAR. ONU ZATEN GÖREBİLİRSİNİZ. TAKİBİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.
BRAVO ~ 6 yıl önce
yılbasında şirketlerle ilgili yazmama nezaketini bir tek siz gösterdiniz.teşekkür ediyorum.anılar çok hoş.bu arada ayşegül hanıma ve nuri bere rahmetler dliyorum.güzel insanlarmış.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP BRAVO ~ 6 yıl önce
RİCA EDERİM BUNU ANLAMIŞ BİR İKİ KİŞİNİN ÇIKMASI BENİ MEMNUN ETTİ. HEM GÜZEL BİR ŞEYLER PAYLAŞTIK. HEMDE KARDEŞLERİMİZİ ANDIK.TAKİBİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.
Halit Ürkmezgil ~ 6 yıl önce
Çetin Ağabey,bizi eski günlere götürdün, güzeldi yaşandı bitti...Binlerce şükür. Geçen gün arada bir toplandığımız Ataköydeki lokantada bizim eski günleri andığımız sohbetimize kulak misafiri olan yan masadaki gençler,biz kalkarken abi bi daha nezaman geleceksiniz, ne olur biz de gelip sizi dinlemek istiyoruzdediler. Ben de gelebilirsiniz ama o amca diyen gelmeyecek dedim....Herkese mutlu yıllar, sevgiyle ve sağlıkla kalınız...

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP HALİT ~ 6 yıl önce
GEÇENLER DE DE GİTTİĞİMİZ BİR YERDE ANLATIMLAR YAN MASADAKİLERİN O KADAR HOŞUNA GİTMİŞ Kİ BİZE MEYVE GÖNDERİP TEŞEKKÜR ETTİLER. BİTMESİNE TABİİ Kİ BİTTİ AMA, YİNE DE HATIRLAMAK GÜZEL OLUYOR. SEVGİLERİMLE.
Sn Çetin Bey ~ 6 yıl önce
Öncelikle size ve ailenize iyi seneler dilerim. Yeni yılın ilk yazısını böyle hoş anılarla yazmak çok güzel olmuş,arada bir böyle bunları yazın ki eski anılar taze kalsın,şimdi anlatacak böyle anıları olmayanlar hayıflansın. Eskiden yüzlerce uçağımız yoktu, dünyada en çok noktaya uçan şirket de değildik,şimdi var olduğu iddia edilen kar'da yoktu ancak dostluk,arkadaşlık,samimiyet,insanlık vardı,aile gibiydik, sorun ve haksızlık yok muydu elbet vardı ama muhakkak akla,mantığa,bize yakışan şekilde çözülürdü şimdikiler gibi tepeden inme iş ve mevki sahibi olan,ne oldum delisi,bilgiden,tecrübeden,haktan,hukuktan,herşeyden önemlisi insanlıktan uzak olanlar bunları anlamaz,anlayamaz,işlerine de gelmez ayrıca ne öyle bir izanları var ne de anlamak için kafaları...Saygılarımla.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP SN ÇETİN.. ~ 6 yıl önce
BEĞENİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM.OKURLAR PEK İLGİ GÖSTERMESELER DE BANA 31 ARALIK GECESİ SİSTEME GİRECEK YAZIYI BU ŞEKİLDE YAZMAK DAHA DOĞRU GELDİ. BEN THY'NI DÜŞÜNÜRKEN ESKİSİ İLE MUKAYESE ETMEK İSTEMİYORUM. BİZ ESKİDEN MUTLUYDUK. ŞİMDİKİLER MUTLU OLMADIKLARINI SÖYLÜYORLAR.MUTLU OLANLARI İSE TENCERENİN ÜZERİNDE KALAN KAYMAK BÖLÜMÜNDEKİLER VEYA ONLARA YAKIN OLANLAR. HER ŞEYE RAĞMEN BİZLER THY'NA ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ.BUNU HİÇ UNUTMAMAKTA BİZLERİN ÖZELLİĞİ. ALLAH KAZA BELA VERMESİN. SİZE VE AİLENİZE SAĞLIKLI MUTLU YILLAR DİLİYORUM. TEKRAR TEŞEKKÜRLER.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000