28 Temmuz 2014, Pazartesi
Erdal GÜLMEZ
Erdal GÜLMEZ [email protected]

UÇAK KAZALARI VE MALEZYA KONUSU

Merhaba,

Uçak kazaları her zaman ilgi çeker ve sıcak  gündem olur. Bu gündem sebebi ile  konuşulanlar, yazılıp çizilenler  çok sayıda insanı geçici / kalıcı olarak uçak yolculuğundan soğutur. Diğer ulaşım alternatiflerine göre çok daha güvenli olduğu kesin sayısal veriler ile net bir şekilde belli olmasına rağmen niçin otobüs, tren veya gemi  fobisi olmuyor da uçak fobisi oluyor sorusuna cevap veren değişik yaklaşımlar var. Gerçekleştirdiğimiz uçuş fobisi eğitimleri sırasında bu konu da  benim  de gözlemlerim oldu. Uçak fobisi, farklı girdileri olmakla beraber beynin uçak kazası olursa kurtulma şansım yok  diye şartlanması ile çok ilgili  diye düşünüyorum.               

Uçak kazalarının bir kısmında maalesef kurtulan olmuyor oysa  diğer kazalarda genelde birkaç yaralı ve ölü oluyor  yolcuların çoğu hayatta kalıyor.İnsan beyni/mantığı  yaradılış özelliği olarak hayatta kalmaya programlanmış olduğundan hayatta kalma şansının olmadığını  düşündüğü ve uçak kazası  
olması durumunda hayatta kalmak için  çözüm üretemediği  için ( otobüs vb kaza durumunda  insanların kendilerince çözüm / kurtuluş düşünceleri  olduğunu fakat uçak için çaresizlik olduğunu gözledim)  uçak kazaları  farklı korku etkilerine  sebep oluyor.                                                              

                                                                **

Daha önce de farklı platformlarda benim de çok sayıda diğer yazar ve ilgilinin de belirttiği üzere uçak kazalarının  genelde ana nedeni  uçağın bizatihi kendisi  değil uçak dışı diğer nedenlerden oluşuyor. Bu yaklaşıma örnek olması açısından Malezya Havayollarının yaşadığı  son olaylar  bir örnek. Yakın tarihte  (akıbeti tam olarak belirlenemeyen / belirtilmeyen)  okyanus üzerinde kaybolduğu söylenen   Kuala Lumpur –Pekin seferini gerçekleştiren  B777 ve Amsterdam –Kuala Lumpur uçuşu sırasında Ukrayna üzerinde füze ile düşürüldüğü belirtilen  başka bir B777. Malezya Havayollarına ait  B 777’nin kayboldu mu ? düştü mü ? tartışmaları henüz bitmemişken aynı havayolunun aynı tip uçağının Ukrayna’da füze ile  düşürülmesi  hem uçak kazaları hem de Malezya Havayolları ile ilgili spekülasyonları artırdı.

Komplo teorilerini görmezden gelelim diyeceğim fakat 4 ay içinde iki  sıra dışı uçak düşmesi / kaybolmasının; aynı ülke ,aynı havayolu, aynı tip uçak  olması ve bu kadar kısa süre içinde gerçekleşmesi  normal değil. Paranoyak olmayalım fakat bu işten kimin ne fayda sağladığına da bakmak lazım. Malezya havayolunun borsa değeri diplerde dolaşıyor. Uçak kazası olduğu zaman ilk duyduğunda hangi ülkenin uçağı olduğuna bağlı olarak bir ön yargılı bakış olur örneğin küçük ve geri kalmış bir Afrika ülkesine ait  sıradan bir havayoluna ait  bir uçak düştüyse genelde akla gelenler ile  gelişmiş bir Avrupa ülkesinin bilinen bir havayoluna ait uçak düşmesi farklı algılara yol açmaktadır. Aynı şekilde Malezya uçağı düştüğü zaman ilk duyulduğunda ne hissedilmiştir ? Afrika  algısı mı yoksa Avrupa algısı mı ?                                 

                                                                 **

IATP fuarı nedeniyle Malezya Havayollarının ünitelerini ziyaret etme ve gözlem / görüşme imkanım olmuştu. Ülke olarak Malezya ve Havayolu olarak Malezya havayolu  en iyiler arasında olmasa bile  kesinlikle ortalamanın altında kalmaz. Başkent Kuala Lumpur’un modern şehir görüntüsü ve yaşantısı yanısıra şehrin altında yer alan ve  dünya da çok az örneği olan mühendislik harikası  su /sel  tahliye  sistemi var. Benzer şekilde dünyanın sayılı binalarından olan Petronas kuleleri de Kuala Lumpur’da yer alıyor. Malezya halkının sıcak ve demokrat yaklaşımını araştırdığımda geçmişte yaşadıkları kavgaların pahalı da olsa pozitif tecrübeye sebep olduğunu gördüm. Eğitim ve milli gelir seviyelerinin bizden daha iyi olduğunu görmek te beni şaşırtmıştı. Malezya havayollarının  personel kalitesi ile teknik ve eğitim alt yapısı da aynı şekilde bende çok olumlu izlenimler bırakmıştı. ( Malezya Havayolları 2013 yılı  Asya Kıtası  en iyi havayolu ödülüne sahip ) yazının ana temasından uzaklaşmamak adına Malezya izlenimleri için  bu kadar ile yetineyim. Sonuç olarak uçak kazası algısı olarak Malezya Afrika’dan çok daha fazla Avrupa algısına yakışır diyebilirim.

                                                                         **

Uçak kazası denildiğinde ilk akla gelen uçakların teknik arızalar yaşaması ve bu teknik sorunlar nedeniyle uçakların düşmesi şeklindedir. Kaza literatürü incelendiğinde görülecektir ki teknik nedenlerle uçakların  düşmesi uçak  kaza  sebepleri içinde en alt sıralarda yer almaktadır. Teknik kaynaklı bir kaza bile olsa hemen tamamında yine bir insan faktörü kaynaklı hata  ile teknik sorunun başladığı  görülmektedir. Uçak teknik yapısı için niçin bu kadar iddialı olunduğunun anlaşılması için  uçak sitemlerinden sadece bir örnek yazayım - teknik kökenli okurların affına sığınarak – Uçak elektrik  sisteminin enerjisiz kalarak uçağın düşmesi ihtimalini ele alalım.                     

2 motorlu bir ticari uçağın her bir motorunda mekanik hareketi motordan alarak elektrik üreten jeneratörler ( IDG-VFG )  vardır bu jenaratörlerden biri  arıza yapabilir mi? evet bu mümkün arıza yapabilir fakat bu durumda diğer jenaratör  yeterlidir peki o da  arıza yaparsa ne olacak ? aynı anda iki jenaratör arızası örneği pek olmasa da iki jenaratör de aynı anda arıza yaptı diyelim bu durumda  uçakta bulunan alternate jenaratör ( uçak tipine göre , rüzgar-hidrolik  güç kaynaklı olabilir )   veya uçuş moduna göre APU ( auxilary power unit ) jenaratörü  uçuşun devamı için gerekli elektriği üretecektir. Gördüğünüz üzere birbirinden bağımsız 4 jenaratörün her biri diğer 3 arızalı olsa bile uçuş için gerekli minumum seviyede elektrik enerjisini temin edecektir. Bunların hepsinden başka son bir emniyet daha vardır bu da uçak elektrik bataryalarıdır. Bataryalar, uçağın haberleşme, seyrüsefer  sistemleri gibi hayati ihtiyaçlarını uçuşun sürdürülmesini temin edecek kadar  besleyecek kapasitededir.                                

Böyle bir durumda yemekleri ısıttığımız fırınların ve kabin aydınlatması gibi konforların tamamen devre dışı olduğunu da yazalım. Görüldüğü gibi kolay kolay uçağı enerjisiz bırakıp düşürmek  mümkün değil.Kaza sebepleri ile ilgili anlatmaya çalıştığım bilgileri somutlaştırmak ve on yıllar bazında  göstermek için aşağıdaki tabloyu sunuyorum.  ( master tablo http://www.planecrashinfo.com/cause.htm ‘dan alınmıştır) 

ÖLÜMCÜL UÇAK KAZALARI ( TEMEL SEBEPLER % OLARAK )



Saygılarımla.
Erdal GÜLMEZ

UÇAK KAZALARI VE MALEZYA KONUSU

Yorumlar

iPhone Uygulaması ~ 10 yıl önce
Sergei Lavrov'a kulak verilmeli; her iki Malezya uçağının da araştırılmasında neden ayak sürülüyor? Boeing ve ABD kazaların gerçek sebebinin ortaya çıkmasından mı korkuyor acaba?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
iPhone Uygulaması ~ 10 yıl önce
Malezya Hava Yollarına ait düşen her iki uçak ta imalat bandından bibirine yakın zamanlarda çıkmıştır; (RC ve RD). Bilmem birşey anlatıyor mu? Kaybolma, füze vs! Çocuklar bile inanmaz!

Yanıtla

Kalan karakter 1000
MSN ~ 10 yıl önce
uçak siparişleri bir adet verilmez. tabiki msn numaraları birbirine yakın olur. bu ne saçma bir mantık..

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000